8 Haziran 2008 Pazar

Zipsofista, birinci bab,

Kusura bakma kardeşim.
İstirahatını bölmek mecburiyetindeyim.
Zira içimde köpek gibi havlayan şu yazmak idi,
dayaktan hiç korkmuyor ya hû.
Arsız olmuş.

Daha önce de söylemiştim. Yazmasam çıldıracaktım.

Bak kardeşim, demincek düşündük bunu. Hani seninle insan davranışının tüm kalıbını analitik geometri kullanarak hesaplayabileceğimizi konuşmuştuk ya. İşte oradan aklıma takıldı sanırım.

Bu mesele benim için pek mühim. İtina göstermeni rica ederim.
Hürriyet şahsidir. Veyahut bazı hürriyetleri ancak şahsi çaba ile elde etmek mümkündür.
Misal, benim mahpusluğum, usumun tasavvurunda birbiri ardına üst üste kapanan ağır mahpushane kapılarının seslerinden ürkmemden mütevellit idi. Şimdilik o nazari sesin etkisi biraz eksildi diye tahmin ediyorum. Bu yüzden şu soğuk hücremde ayağa kalkma cesareti toplayabildim, boyumdan biraz daha yüksek olan şu küçük demir parmaklıklı pencereye uzanmaya çalıştım.
Baktım, bulutları gördüm.
Kulağıma bir kuş cıvıltısı geldi o an.
Sanki biri avluda bir Drama Türküsü mü mırıldanıyor ne.
Keşke bir sigaram olsaydı da, bir nefes çekebilseydim ciğerime.

İşte hepimiz bu noktadayız.

Gel, unutmamak için yazalım. Yazalım, zira belki geçer…

Ne için?
Hürriyet bittabi.
Mühim olan hürriyet.
Sonrası kolay…