12 Eylül 2008 Cuma

izmir 'in suyu

şu arsenikli su meselesine aradan sıvışmaz isem rahat edemem.

başvekil ankara belediye başkanı i.melih gökçek 'in ankaralının cebinden verdiği, (acaba bu durumda hayırı kime gider? ) 2000 kişilik iftar yemeğinde şöyle buyurmuş;

"Bugün İzmir’de susuzluk… Faturayı bize kesmeye çalışıyor. Faturayı bize kesmeye niye çalışıyorsun. Şu anda elindeki su kaynaklarını değerlendirebiliyor musun? Acaba kayıp kaçağı önleyebiliyor musun? Bir İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ‘bir tane barajı ben bitirdim’ diyebiliyor musun? DSİ baraj yapacak sana verecek onunla hava atacaksın. Ama buna rağmen biz büyükşehir belediyesi filanca partilidir diye asla bir engelleme yapmadık”

yau ne güzel söylemiş. hani şu cevabı içinde saklı sorular gibi bişe. nereden tutsam elimde kalıyor. adam resmen icat etti dili yeniden, dinlemeye doyamıyorum keratayı. burada başvekil ne demek istemiş; izmir gavurdur, bundan dolayı türkiye 'nin dövlet su işleri oraya yatırım yapamaz. zira izmirliler henüz akepeli olamadıklarından türk dahi olamamışlar, türk dövletinin su işlerinden hizmet alma hakkı kazanamamışlardır. mesele bundan ibarettir.

buradan bir tafsilat edindik sayesinde. demek ki dsi hakikaten belediye başkanı aziz kocaoğlu 'nun kamuoyu önünde beyan ettiği üzere izmir 'in ihtiyacı olan barajı zamanında inşa etmemiş. ne için? chp 'li belediye hava atmasın die. harika akıl. izmir 'in oyunu almak için önce izmirliyi arsenik ile iyice bi zehirleyelim ki akılları karışsın, sonra oyunu almak kolay. bu akılları nereden buldun ah be yavrum! benim aklım bile almıyor.

ulan resmen uykularım kaçıyor yau. ne işlere geldik iyi mi! getirin akepe 'yi vericez hepimiz, yannış anlama kardeşim, oyumuzu, oyumuzu. yoksa zehir ile icabımıza bakmalarına az kaldı. sanırım bundan sonra bi büyü yapmadıkları kaldı.

2 Eylül 2008 Salı

sansür

Bu özet kullanılabilir değil. Yayını görüntülemek için lütfen burayı tıklayın.